Yaşar Seyman Armağan Kitap. Yerelden Evrensele Yolculuk

Yaşar Seyman Armağan Kitap. Yerelden Evrensele Yolculuk, Editör Prof. Dr. Nazire Akbulut, Ankara: Sınırsız Yayıncılık, 2024 (130 sayfa) [ISBN 978-625-8016-59-8].

"Önsöz

Yaşar Seyman’ın elli yıllık edebiyattaki serüvenini, bir edebiyat eleştirmeni olarak boyutları küçük fakat yoğun emek harcanan bir kitapla ifade etmek istedim. Yazar, her sözcüğün ne kadar düşünülerek yazıldığını yaşayarak bildiğinden, azımızı çoğa sayacağını umuyorum.

1954 doğumlu Seyman 2024 Mart ayında yarım asırlık yazarlık yolculuğunun yanı sıra 70ci yaşını da kutluyor. Bu bağlamda bazı dostlara yazdım ve yanıtsız bırakılmadım. Yüreklerine sağlık. Gönderilen yazılar kitaba değer kattı.

Gelen yazılardan Yaşar Seyman’ın yaşamını içerenleri ilk bölümde kucakladım. Bir baktım, özgeçmişi ile ilgili yazı yok. Bu işi en iyi oğlu Fırat yapar düşüncesiyle ona başvurdum. İçinde bulunduğumuz yoğun yerel seçim çalışmalarına ve zaman baskısına rağmen Fırat, topluma mal olmuş bir sendikacı, edebiyatçı ve politikacı anneyi bireysel yaşantısına hapsetmeyi istememiş, onu toplumsal rolü ile tanıtmış; topluma mal olmuş insanı uğraşılarından ayırmanın zorluğuna işaret etmiş.

İkinci yazı Nazire Akbulut’a ait. Seyman; siyasi kariyerinde, gönül verdiği partide farklı statülerde her türlü görevi canla başla üstlendikten sonra bir de milletin vekili olma istemiyle adaylığa başvurdu. Bir akademisyen olan Akbulut’un kaleme aldığı ama genel merkeze “gönderilmemiş” bir yazı bu. Böylece Fırat’tan sonra bir de Akbulut’un bakış açısından Yaşar Seyman’ı tanıyacaksınız.

Birinci bölümde üçüncü yazıyı Yaşar Seyman’ın değerli dostu, benim de tanıma şansı bulduğum Hubyarlı Dr. phil. Hıdır Temel kaleme aldı. Seyman ile anekdot ve belgesel tadında bir anıyla başlayan ilk tanışmalarını, karşılıklı güvene dayalı uzun dostluklarını paylaşarak kitaba destek verdi.

Bölümün son yazısını edebiyatçı, oyuncu, Köln’de Arkadaş Tiyatro’nun kurucusu, iddialı sanat projelerinin genel yayın yönetmeni Necati Şahin şiir tadında kaleme aldı. Büyük bir proje olan Kadının Türküsü’ne birlikte imza attığı Seyman’ı bireysel, edebiyat ve politik hayatının mihenk taşları ile betimlemiş.

İkinci bölüm, yazar Yaşar Seyman’ın eserlerini temel alan edebi eleştirileri kapsamakta. İlk yazıyı, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunu ve  öğretim görevlisi, halk kültürü araştırmacısı değerli Kıymet Erzincan Kına kaleme aldı. Seyman’ın Benazir adlı eserini akıcı üslubu ile değerlendirdi. Bir kadının (Seyman, yazar), yaşamını kaleme aldığı bir başka kadın hakkındaki eseri (Benazir Butto, politik kişilik), üçüncü bir kadın mercek altına aldı (Erzincan-Kına, araştırmacı). Kadın edebiyatına ve kadın dayanışmasına harika bir örnek.

Son dört makaleyi bir Germanist ve Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimci olan Nazire Akbulut’un kaleminden. Akbulut’un kalemi, Seyman’ın “göçmen kalemi” gibi değil; bir eleştirmen kalemi. Eleştirmen, edebiyat eserini bazen takdir eder, bazen yerer; bunları da, esere değer verdiği için yapar. İlk yazı, 2002 yılında Adana’da gerçekleşen sempozyumda sunduğu bir bildiri. Seyman’ın Hüznün Coşkusu Altındağ, Umut Gün Işığında ve Asmin adlı eserlerinde yer alan öyküleri Oktay Akbal’ın öyküleri ile karşılaştırdı. 2003 yılında yayınlanan bildiriyi Armağan Kitap için - üzerinde çalışarak - güncelledi.

Son üç eleştiri yazısı, son üç ayda tamamlandı; bir ‘triolog/üçleme’.  Seyman’ın yaklaşık onar yıl arayla yayınladığı öykü ve anı seçkilerinden her biri bir makalede temel alınarak incelendi. Yazarın Umut Gün Işığında adlı eseri (1990), çocukluk yılları ve gençlik yılları dikkate alınarak yorumlandı. İkinci makale;  “Göçmen Kalem” ile “telli deftere” alınan notlardan meydana gelen Göçmen Kalem-öyküleri (2012) üzerinedir. Dünya kentlerine kanat çırpan yazarın, deneyimleyerek öğrendiklerini, kendi ülkesinin kentleri ile karşılaştırıp eleştiri süzgecinden geçirip özümlemesi felsefi görüşler bağlamında yorumlandı.

Varoluşçuluğun solcu felsefecisi ve Simone de Beauvoir’in hayat arkadaşı Sartre, ‘kişi kendi hayatına istediği gibi şekil verebilir; kendisi için neyin önemli olduğunu belirleyip, o yönde davranış sergileyebilir’, demekte (bkz. Ziegler, çev. NA). Yaşar Seyman da yaşamına, aldığı kararlarla şekil vermiş, hayatını edebi olarak da işlemiş. Bir de Kentlerin Kalbi adlı eseriyle yaşadığı kentin çehresine dokunarak, düşünce boyutunda - mutlaka hayata geçirilmesi gereken - özgün bir tasarım geliştirmiş.

Armağan Kitab’ın son makalesinin odağına, 2023 yılında yayınlanan Kentlerin Kalbi adlı eser oturdu. Son makalede, yazarın yaşamına paralel yazın süreci, eserlerinin temelini oluşturan ‘nehirler’ ile ‘kent’ motifleri ve edebiyat geleneği olan sözlü edebiyattan yazılı edebiyata yolculuk yer aldı. Kentlerin Kalbi adlı seçki, bir yazarın düşlediği ‘kent’ bağlamında, müthiş yaratıcılığın dile geldiği bir eser.

Yaşar Seyman’ın, nasıl “sanatçı kentleri” ile ilgili hayali varsa benim de edebiyat eleştirmeni -  yazar - okur ilişkisinde beklentim var. Eleştirel olmak ve eleştiriye açık olmak düşüncesi güzel de, uygulaması sancılıdır. Bunu birebir kendimde deneyimledim. Elinizdeki kitapta yer alan yazılarım, son yıllarda ‘gönüllü editörlüğümü’ yapan eşimin, içerik ve ifade açısından ‘tavizsiz’ kaleminden geçti. Bildiğiniz gibi bizim kültürün insanları, yapmak istediklerini genelde son dakikada atağa kalkarak gerçekleştirmeye çalışır. Ben de Aralık ayından beri planladığım bu düşünceyi hayata geçirmek için yoğun bir tempoda çalışmak zorunda kaldım. Eşime, sadece birlikte geçireceğimiz zamandan çaldığım için değil, benimle çatışmayı ‘göze alarak’ yazılarımı eleştirel okumaya zaman ayırdığı ve öneriler getirdiği için de teşekkürler.

Bir yayının içeriğine verilen emek onun ‘vitrindeki’ duruşu ile görünür olur. Kitabın kapağında yer alan tasarım Can Ersal’a ait. Yaşar Seyman Portresini kapak tasarımı olarak kullanmamıza izin verdiği için çok teşekkür ediyorum. Bu portreye karar vermeden önce, yoğun iş yüküne rağmen isteğimi kırmayıp farklı tasarım önerileri ile beni yönlendiren canım kızım Avukat Helin Akbulut’un ve ressam Serhat Diker’in yüreğine sağlık.

Kapaktaki görselliği kitabın içine de taşımak ve anı olarak saklamak üzere, kitaba katkı veren yazarların Yaşar Seyman ile birlikte çektikleri resimlerin de içerdiği siyah-beyaz albüm kitabın son sayfalarını oluşturmakta.

Armağan Kitab’ın yayına hazırlanması sürecinde değerli bilgi ve önerileriyle dostça katkı sunan Sınırsız yayıncılık emekçisi Sayın Serkan Akkuş’a sonsuz teşekkürler.

Canım ablam Nezahat’a, oğlum Avukat Ferhat’a ve sevgili Avukat Aylin’e, Armağan Kitab’ı zamanında yetiştireceğime dair gösterdikleri destek ve güvene teşekkür ederim.

Yazar Yaşar Seyman; yazın serencamının 2023’teki durağında farklı bir yazım tarzı ile paylaştığı Kentlerin Kalbi adlı eserde, “Süresini bilmediğim bir ömür kaldı (2023: 7)” ve “Yol uzun, zaman az kaldı… (Son Söz, age.: 373)” diye not düşmüş. Ben ise insanın ürettiği her gün bir ömre bedel, düşüncesindeyim. Bu nedenle kendisine, edebiyat ve sağlıkla geçireceği nice yaşlar diliyor ve bundan böyle de öyküleri ve araştırmaları ile yeni tasarımlarda ölümsüzlüğe imza atmasını dört gözle bekliyorum.

Sizlere de zaman ayırıp okuyacağınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

Prof. Dr. Nazire Akbulut

Ankara, 22 Şubat 2024"

Nazire Akbulut

Prof. Dr. phil. Nazire Akbulut

"Haksızlık yapmak ile haksızlığa tahammül etmek... Asıl önemli olan, haksızlığı dile getirmek değil. Sorun,  haksızlığı görmezden gelmektir. Çünkü çok az kişi haksızlık yapma kudretine sahipken, oldukça çok kişi haksızlığa göz yummaktadır.
Bertolt Brecht
[Siz ‘hak’ yerine ‘adalet’; ‘haksızlık’ yerine ‘adaletsiz’ kavramlarını da düşünebilirsiniz, NA]

Yorumlar (0)

Nazire Akbulut
  • Henüz Yapılmış Yorum Yok

Bir Yorum Bırakın

Nazire Akbulut
captcha

Kitaplar

Nazire Akbulut
Nazire Akbulut
Nazire Akbulut
Nazire Akbulut
Nazire Akbulut

Kapatmak için X butonuna basınız