2023 Nisan. BABA OĞUL SORUNU veya ÇATIŞMASI 2

Prof. Dr. Nazire Akbulut

Nisan 2023

[…] Modern edebiyatta ideolojik açısından baba-oğul çatışması genel olarak şiddetlenerek artmakta ancak taraflardan birinin hakemlik işlevini üstlenecek şekilde değil de, sürekli çatışma ve düşmanlık şeklinde karşı karşıya gelirler. Bu çatışmada babalar, geleneksel olanı, yerleşik olanı ve uzlaşmacı olanı temsil ederken; oğullar, yeni ve koşulsuz gençliği temsil eden fikirleri için yer alırlar. Konu, Friedrich Hebbel’in Moloch adlı tiyatro fragmanında – her ne kadar sonra babasına pişmanlık içinde itaat etse de - Molek’i[1] yücelten genç Teut’u babasından ayırması gibi inanç ile ilgili görüşler olabilmekte. Veya Gerhard Hauptmann’ın Einsame Menschen [Yalnız İnsanlar, 1891] adlı tiyatro eserinde olduğu gibi Johannes Volkerath’ı dindar babasından uzaklaştıran Darwinizm gibi. Veya R. Browning’in Sordello (1840) adlı nazım destanında Troubadour (ozan, âşık; Ortaçağ’da Fransa’da) Sordello’yu, güce dayalı/otoriter siyasete düşkün babasından ayıran humanist idealler gibi. Ayrıca modern burjuva çevrelerdeki şekliyle bir taraftan önyargısız, temiz ve adaletli olan ile diğer taraftan esnaf ruhlu, rüşvetçi ve katı gelenekçi olabileceği gibi [Örnekler: H. Sudermann’ın Die Ehre (Şeref, 1890) adlı tiyatro eseri; H. Granville-Barker’in The Voysey Inheritance (1905) adlı oyunu; J. Wassermann’ın Der Fall Maurizius (Maurizius Olayı, 1928) adlı roman; A. Miller’in All My Sons (1947) adlı tiyatro eseri; Heinrich Böll’ün Billard um halbzehn (Saat Dokuz Buçukta Bilard, 1959)]. 19. yüzyılın sonlarına doğru karşıtlık genelde oğulun sosyalizmden yana taraf olması, babanın da muhafazakar, militarist ve kapitalist tutum takınması şeklinde yansıyor [J. Vallès’in L‘Enfant, Le Bachelier, L’Insurgé roman üçlüsü (1879-81); G. Kaiser’in Die Koralle (Mercan, 1917) adlı tiyatro eseri; F. Werfel’in Nicht der Mörder, der Ermordete ist schuldig (Katil Değil, Katledilen Şuçlu, 1920) adlı nuvel; Sir Philip Gibbs’in Young Anarchy (1926) adlı romanı].  İçinde, devrimci ilerici oğulun sonunda babasının geçmişin değerli oluşuna ilişkin kasvetli görüşünü paylaştığı ender durumlardan biri Th. Wolfe’un Mannerhouse (1948) adlı tiyatro eserinde işlenmekte. Eserde, baba ve oğul, güneydeki malikanelerinin molozları altında kalıyorlar. Rollerin değiştirildiği, yani genç adamın F. Maximilian Klinger’in Damokles (1788) adlı oyunundaki gibi aşk etkisinde/sevgiyle kandırılarak özgürlük karşıtı olması durum ender karşımıza çıkar. Veya tarihi gerçeklere uygun bir şekilde, K. L. İmmermann’ın Alexis adlı tiyatro eserinde (1832), babası Peter’in reformlarına karşın eski Rusya’nın gericiliğini savunan Zarewitsch Alexis’te tanık olduğumuz gibi.

Modern edebiyatta giderek psikolojik unsurların artmasıyla baba ve oğul arasındaki doğal uyumsuzluk önce şüphelenilen, sonra kalıtsal-biyolojik olarak doğrulanmış olasılığı daha güçlü bir şekilde bilince geldikçe bu uyumsuzluk, ister zıtlık ister benzerlik göstersin, genelde her ikisinin karakterlerine dayandırılarak yaratılır. Shakespeare’in King Henry IV (yaklaşık 1597 yılı) adlı oyununda IV. Heinrich’in, çok farklı bir tarzı olmasına rağmen kendini özgürce geliştirme hakkı tanıdığı oğluna onu onaylamayan sadece bir baş sallaması söz konusu.

 


[1][1] Molek (İnanç). İncil’de, kurban ayinine verilen bir terimdir. Molek kendisine "Ge ben Hinnom" vadisinde canlı kız ve çocuk yakılarak kurban edildiği bir tanrıdır. İslam inancında cehennemin bekçisi Mâlik'in adı, İbranice "m-l-k" kökünden gelir. Buna göre Molek'e çocukların kurban olarak sunulduğu Hinnom Vadisi (Uzun şekli: Ge ben Hinnom, kısa şekli: Ge Hinnom) cehenneme, Molek ise Mâlik'e dönüşmüştür (wikipedia)

Nazire Akbulut

Nazire Akbulut

"Unrecht tun und Unrecht dulden
Me-ti sagte: Wichtiger, als zu betonen, wie unrichtg es ist, Unrecht zu tun, ist es zu betonen, wie unrichtig es ist, Unrecht zu dulden. Unrecht zu tun haben nur wenige die Gelegenheit, Unrecht zu dulden viele." Bertolt Brecht

“Haksızlık yapmanın ne kadar yanlış olduğunu vurgulamaktan daha önemlisi, haksızlığa göz yummanın ne kadar yanlış olduğunu vurgulamaktır. Sadece birkaç kişi haksızlık/ adaletsizlik yapma fırsatına sahipken, pek çok kişi haksızlığa tahammül etmektedir.” Bertolt Brecht

Yorumlar (0)

Nazire Akbulut
  • Henüz Yapılmış Yorum Yok

Bir Yorum Bırakın

Nazire Akbulut
captcha

Güncel Yazılar

Nazire Akbulut
Nazire Akbulut
Nazire Akbulut
Nazire Akbulut
Nazire Akbulut

Kapatmak için X butonuna basınız